7 Eylül 2011 Çarşamba

Ney Üflemek İçin Nota Bilmek Gerekir mi?

Ney üflemede ecdadımızın eğitim şekli meşk usûlüdür. Yani üstadın dizinin dibine oturursunuz, dizlere usûl vura vura birebir üfler, çalışır, meşk edersiniz. Nota değil, usûl temeldir. Ama günümüzde elbetteki böyle birebir eğitim lüks :)

Sadece ney için değil, başka hangi enstürman olursa olsun nota olmazsa olmazlarımızdandır eğitim esnasında..

Nota malûmunuz her ne kadar Endülüs Medeniyeti' nden batıya geçmiş olsa da tamamiyle batı müziği hakimiyetinde olan eğitim metodudur. Batı müziğinde herşey notaya yazılır, birebir nota takip edilerek eserler icra edilir.
Türk müziğinde ise batı müziğinin kullandığı notalar kifayetsiz kalır, makamlarımızı icra ederken özellikle bu yetersizliği birebir görürsünüz. Uşşak Makâmının nota üzerinde donanımı yazılırken Sİ (portenin ortasındaki çizgi) notası, arıza olarak bir komalık bemol ile gösterilir. Oysa her uşşak makâmı icra eden kişi, Sİ notasını bir komadan daha pes (sesi kalınlaştırarak) icra eder. Uşşak makâmında, dinleyene o "ne olacak benim bu halim, neydim ne oldum yauuuww" hissiyatını veren, bu pesleştirmedir :)


Lakin ney eğitiminin başlangıç safhalarında, makamlara ve eserlere hâkim olabilmek için nota bilgisi önem arzeder. Nota öğrenerek neyde perdelerden hangi sesin çıkacağını bilir, ilk defa gördüğünüz eseri üfleyeceğiniz zaman deşifresini ve solfejini yaparak ezberinize almayı kolaylaştırabilirsiniz. İlerleyen dönemlerde de notada ile yazılamayan kısımları idrak ve akabinde icra edebilirsiniz.

Mustafa Demir Hocam, usûl ile öğrenilen eserlerin kolay kolay akıldan çıkmadığını söyler.. Biz hep nota ile ezberlediğimiz için sanıyorum bu zihni güce sahip olamıyoruz..

Son olarak Üstad Neyzen Aziz Dede ile talebesi Üstad Neyzen Emin Dede arasında geçen yaşanmış "NOTA İLE EĞİTİM" hikayesini, Tarih Gastesi Dergisi' nin 2009 yılı Aralık ayı sayısında neşredilmiş, bendenize ait esprili bir yazı ile bitirelim:


Genç Neyzen Sille Tokat Kovuldu

Geçtiğimiz sene patlak veren ve tasavvuf erkanının gündemine bir anda oturan büyük musıkî üstadı ve halen Galata Mevlevihanesi Neyzenbaşılığı görevini yürüten Neyzen Aziz Dede’ nin talebesi Emin’ e attığı tokatların sırrı nihayet çözüldü. Gazetemizin kültür servisine bir posta ile gelen mektupta demokrasinin varlığına ne olursa olsun gölge düşmesini istemeyen bir genç kudümzen olayın oluş şeklini belgelerle anlatıyor.

Mektupta şu satırlar dikkat çekiyor:

n  Emin’ in neydeki tavrı camiamızda meşhurdur. Daha 13 yaşındayken ney üflemeye başlayan Emin, Raif Beyden ders aldığı dönemlerde, Aziz Dede’ nin Dolmabahçe’ den üflediği ney sesinin Üsküdar’ dan dinlendiğini duyuyor ve merakını dindirmek üzere Galata Mevlevihanesi’ ne gidiyor. Üstad Aziz Dede’ nin ney nağmeleri ile kendinden geçen Emin rica minnet büyük üstadın talebesi oluyor ve dersler almaya başlıyor. Kâh Galata Mevlevihanesine, kâh Aziz Dede’ nin Üsküdar’ daki evine giden Emin aynı zamanda Şevket Gavsi ve Rauf Yekta Bey’ lerden de musıkî nazariyatının yanı sıra hamparsum ve alafranga notalarını da öğreniyor. Ney icrasında gayet ilerleme kaydeden Genç Neyzen Emin, bir gün yine derse başlamak üzere hırkasını çıkarırken cebinden alafranga nota sayfalarını düşürmesiyle Aziz Dede’ nin çakmak gözlerini ve çatılan kaşlarını üzerine çekiyor. Bir eseri notaya almakla meşk ederek ezbere almak arasındaki farkı çok iyi bilen bir sanatkar olan ve bu meşk geleneğini bir sonraki nesile hocalarından devraldığı saflıkta aktarma arzu ve iradesine sahip olan Büyük Üstad Neyzen Aziz Dede’ nin gözü kararıyor,“Bunlar ne Emin!” diye haykırıp Emin’ e hatırı sayılır iki tokat atması ile ve evinden yaka paça kovması bir oluyor.

Hem tasavvuf erkanı hem de musıkî camiası bu olayın patlak vermesi üzerine  dönemimizde ender beceriye sahip iki üstad Aziz Dede ve talebesi Emin’ den bir basın açıklaması beklemiş, uzun bir zaman geçmesine rağmen her iki taraftan da bir açıklama gelmemişti. Alafranga musıkî sempatizanlarının vakâyı sümenaltı etme çabalarının da ortaya çıkmasıyla kafalar iyiden iyiye karışmıştı. Geçtiğimiz aylarda tarafların barış imzalamalarına ise bir mana verilememiş, hangi sebep ve şartlarla barış yapıldığı soruları yine cevapsız kalmıştı. Alafranga musıkîsi sevdalılarının kameralar karşısında “Reklam yapıyorlar” açıklamarına da taraflardan bir yorum gelmemesi olayın yavaş yavaş soğumasına neden olacak gibi gözüküyordu ki gazetemiz kültür - sanat servisi muhabiri Talip TANİNİ’ nin  kılı kırk yaran araştırmacı gazetecilik yöntemleri ile  haberi basına sızdıran genç kudümzene ulaşması tüm yanıtsız soruların cevaplarını bulmasını sağladı.

Muhabirimizin edindiği bilgilere göre Genç Neyzen Emin sille tokat kovulmasından sonra hocasına küsmek şöyle dursun her gördüğü yerde üstadın eteğine sarılıp özür dilemiş. Yalvarmış, göz yaşı dökmüş ama Neyzen Aziz Dede talebesinin bu özrünü her seferinde reddetmiş. 9 ay boyunca bu özür dileme çabalarından bir an olsun yılmayan Emin’ i bir kış sabahı hocası yine Üsküdar’ daki evinin kapısının önünde dondurucu soğukta saatlerce beklediğimi görmüş ve geri dönülmez bir hastalığa yakalanmasından korktuğu için affetmiş..

Tüm musıkî camiası olayın tatlıya bağlanmasına sevinirken genç kudümzenin bu mektubu musıkîmizde notacılık mı yoksa kulaktan ezbercilik mi  tartışmalarına yol açtı. Notacılar,  notaya alınmayan eserin gelecek nesillere aktarılmasının zahmetli ve zor olduğunu, geçtiğimiz dönemlerde bir çok icra edilen eserin her hangi bir yerde yazılı olmamasından mütevellit unutulduğunu ve yok olduğunu, notasız musıkînin hayatta kalmasının neredeyse imkansız olduğu ve aslında Aziz Dede’ nin talebesi Emin’ in özrünü dokuz ay boyunca kabul etmemesinin, talebesinin sabrını tecrübe etmek amacıyla olduğu görüşünde iken kulaktan ezberciler ise özellikle alafranga notaların musıkîmizdeki eserleri açıklamakta gayet yetersiz kaldığını, basit bir örnekle notada aynı olarak gösterilmesine rağmen dügah perdesinde karar kılan makamların bir çoğundaki karar perdesi olan dügahlar arasında bile bariz farklar olduğunu, perdeler arasındaki nüansların ancak dinlemek ile çözülebileceğini, notaya bağlı kalınarak geçilen esere sazendenin o enstürman tavrını veremeyeceğini ve eserin o ahenkli ruhunu kaybettiğini, enstürmandaki tavrın ancak usül ve dinleyerek ezber edilen eserlerde tam icra edilebileceğini savunmaktalar.

Hangi tarafın haklı olduğunu zaman gösterecek..
Mustafa CINGI

KAYNAK: NEYİN SIRRI (Beşir AYVAZOĞLU) , 2008, Kapı Yayınları 

11 yorum:

  1. Merhabalar efendim ben ney üflemek istiyorum.Fakat astım hastasıyım.Ney de nefesli müzik aletlerinden biri.İlk teşhis konulduğunda vazgeçmiştim bunu düşünerek.İnternetten araştırmak istediğimde sizin blogunuzu gördüm.İnş cevap verirsiniz.Astım hastası olan birisi ney üfleyebilir mi? Sık nefes almak çok mu etkiler?Kısacası imkansız mısır?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhabalar,
      Geç cevap verdiğim için özür dilerim fakat sizin bu yorumunuz SPAM olarak otomatikmen kaldırılmış, şimdi gördüm, kusuruma bakmayınız.

      Öncelikle geçmiş olsun, Allah şifalar versin inşAllah.. Sık nefes alıp vermek neyde istenilen bir durum değildir, üflerken uzun nefeslerin üflenmesi tercih edilir ama kısa sürelerde nefes alıp vermek, eğer sizi rahatsız etmeyecekse olmazsa olmaz bir durum değildir, sizin sorunuzun cevabı olarak imkansız değildir kanaatimce.. Ama tabi bunu en iyi bilecek kişi sizsiniz zira sık sık nefes alıp vermek sizi rahatsız etmeyecekse ve hastalığınıza yönelik ileride bir sıkıntı teşkil etmeyecekse kesinlikle üflemeye başlayın derim. İştirak edebilirseniz bir kursa da katılın, bir kaç ay deneyin, bakarsınız ney üflemede yeni bir ekol geliştirirsiniz kim bilir, kısmet :)
      Hayırlı çalışmalar dilerim. Nefesiniz daim olsun inşAllah..

      Sil
  2. bilgiler hiç güzel değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hangi bilgilerdir hoşunuza gitmeyen? Bir kontrol edelim, ne ise hatamız düzeltelim..

      Sil
  3. keşke blogunuzdaki tüm sayfalarınız için ETİKETLER içeriğini de kullansaymışsınız.ney ile ilgili yazılarınızdan daha etkin faydalanabilirdik.anahtar kelimeleri görmek; örnek "başpare", araştırmacıların çok işine yarıyor.niye yazdım bunları?ben de 1 yıldır ney üflüyorum internet ortamında ne bulsam faydası olur düşüncesiyle okumaya hazmetmeye çalışıyorum.nota öğrenmek benim için imkansız gibi.meşk diyorsunuz eh işte bizim gibi acemiler ancak "taklid" edebilmeye çalışıyor..selamlar..
    http://cengiztosun.blogspot.com/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. EstağfurUllah, hepimiz üstadları taklide çalışıyoruz, öyle öğreneceğiz inşAllah, taklidi de hakkıyla yapabilirsek ne mutlu... İlginiz alakanız için teşekkür ederim, tavsiyelerinize riayet etmeye çalışacağım inşAllah. Selametle..

      Sil
  4. site hoşuma gitti , bu yazıda nota bilmeyen kulaktan ney çalan (üfleyemeyen :( ) biri olarak hoşuma gitti :) . neyde ki ahengi yakalamak için nasıl çalışmamız lazım hocam. dem sesleri bile tam çıkaramazken bunu soruyorum yarıya kadar çıkıyo son iki delikte dem ses yok . ( o kadar nota bilmiyorum yani :D ) ben o ahengi hissetmek istiyorum çok üflemekle olur molur diyo millet ya bu sabır kısmı anlıyorum ama :D çok üfleyen mi bilir :D yoksa o ahenki çok duymak isteyen mi . ben çok istiyorum . bunun bi yöntemi yokmu bunun üzerine bir video eğitimi verseniz notasız :( ve tril midir nedir pozisyonlar dudak hareketleri falan . ne olur :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. EstağfirUllah, ben 8 senedir ney öğrencisiyim. Neyden çıkardığım sesler o yanık ney sesinden ziyade flüt sesi gibiydi, zannediyorum 2-3 sene o istediğim ney sesini yakalayamadım ama sonrasında o yanık ses, istediğim gibi olmasa da gelmeye başladı, ama Üstadlarımızın çıakrdığı o sesi çıkarabildim mi diye sorarsak cevabım hayır oluyor. Zannediyorum dudak kaslarının gelişmesi ile alakalı. Bol bol üflemek lazım. Dem seslere çok çalışmak lazım.. Tabi üstadları da bol bol dinlemek lazım. Ben Sadreddin Özçimi' nin "Perde Kaldırma" icrasını çok seviyorum ve o tarz üflemek istiyorum. Çalışıyoruz bakalım..
      ACİZANE NOTLAR:
      1. Bu iş kendi kendine olmuyor, işin erbabı bir hocadan ders almak şart. Bu konuda sayın hocam Mustafa Demir' e şükranlarımı sunuyorum.
      2. Çok dinlemek lazım. Bu konuda http://misdafendi.blogspot.com/2011/08/iyi-ney-uflemek-icin-kimleri-dinlemek.html sayfasına göz atabilirsiniz.
      3. Her gün (ama her gün) en az 1 saat neyinizi üfleyin.
      4. Kesinlikle nota öğrenin :)

      Sil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  6. Neyi elime alır almaz ses çıkartabildim fakat kursa gitmeye vaktim yok üniversite sınavından mütevellit. Nota bilgim olmadığından şarkı çalamıyorum sizce ne yapayım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Neyzen bir hocamıza talebe olmanız elbette olmazsa olmazlar arasındadır kanaatimce fakat madem ki imkân yok, online ortamlarda (youtube vs.) yer alan görsel dersleri (özellikle nota konusunda bayağı bir video mevcut) takip etmenizde fayda vardır. Ben neyzen.com un ney metodu kısmından ziyadesiyle faydalandım. En başta orayı da tavsiye ederim.

      Sil

Yorumlarınız benim için önem arzetmektedir, yorum yazarak fikirlerinizi paylaşmayı ihmal etmediğiniz için çok teşekkür ederim...